15 Aralık 2011 Perşembe

Yılda 100 bin 'zararlı site' ihbarı geliyor


Güvenli internet uygulamasına geçen Türkiye, bu konuda henüz gelişme kaydedemeyen Avrupa ülkelerine model oldu.


Avrupa'da faaliyet gösteren ve aralarında dünya devlerinin de bulunduğu bilişim alanındaki 28 şirket, interneti çocuklar için daha iyi ve güvenli bir ortam haline getirmek amacıyla anlaştı. Şirketler Türkiye'deki 'güvenli internet' uygulamasının bir benzerini hayata geçirmek için önemli kararlar aldı. Bu çerçevede, zararlı içeriklerin kaldırılması için ihbar mekanizması oluşturulması, yaşa uygun gizlilik ayarlarının yapılması, ebeveyn kontrollerinin daha kullanışlı hale getirilmesi ve çocuk istismarı içeriklerinin daha etkili bir şekilde kaldırılması gibi konularda görüş birliğine varıldı.

Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı (TİB) İnternet Daire Başkanı Osman Nihat Şen, Avrupa'nın internet güvenliğini ciddi bir şekilde masaya yatırdığını aktardı. Şirketlerin yeni aldığı bazı kararların Türkiye'de uzun zamandır uygulandığını belirten Şen, "Koalisyon, ihbar mekanizmasının güçlendirilmesini ve internet ortamında bilinçlendirme çalışmalarında aile ve çocuklara yönelik faaliyetlere ağırlık verilmesini tartıştı. Farklı alternatif uygulamalara ihtiyaç olduğu yönünde yeni bir karar aldı. Oysa, Türkiye 2007 yılından beri bu mekanizmayı işletiyor. 'ihbarweb.org' sitemiz ve çağrı merkezlerimiz yılda ortalama 100 bin ihbar alıyor." dedi. Şen, koalisyonda alınan diğer kararların ise Türkiye'de 22 Kasım'da uygulamaya geçen 'güvenli internet' hizmetinin bir benzeri olduğunun altı çizdi.

Facebook daki 'Takvimime' uygulamasına kanmayın


Facebook'ta zararsız gibi görünen ancak tüm kişisel bilgilerinizi toplayan Takvimime uygulamasına dikkat.


Yaklaşık 800 milyon üyeye sahip olan Facebook’u en çok kullanan ülkelerden birisi de Türkiye. 10 milyona yakın kişi ülkemizde Facebook kullanıyor. Bu rakam Facebook dolandırıcılarının iştahını kabartıyor. Üst üste yayınlanan tehlikeli Facebook uygulamalarına bir yenisi daha eklendi.

Geçtiğimiz haftalarda davetleri çoğalan Takvimime adlı uygulamaya pek çok Türk Facebook kullanıcısı üye oldu. Ancak bu uygulama aslında kişisel bilgileri ele geçirmek için tasarlanan ve bunu 'yasal' gibi görünerek yapan bir olta yazılım.

Techno-Labs'in haberine göre Facebook Apps tarafından güvenilmez olarak işaretlenen uygulama, arkadaş listesini, paylaşımları ve kişisel bilgileri ele geçiriyor. Üstelik bunu yaparken kullanıcıdan 'izin' istiyor.
Haberin devamı ↓reklam

Uygulama temelde arkadaşlarınız için bir doğum günü listesi oluşturmanız için hazırlanmış gibi gözüküyor. Kendinize ait bir takvim oluşturmak için, yakın arkadaşlarınızı ve akrabalarınızı uygulama üzerinde işaretliyorsunuz. Uygulamanın aldığı içerikler çoğu kurumun güvenliğiniz için talep ettiği bilgilerle aynı.

Takvimime uygulamasını sadece denedim hiçbir bilgi girmedim diye seviyorsanız size üzücü bir haberimiz var. Facebook uygulama kurallarına göre, siz kabul ettikten sonra geliştiriciler profil bilgilerinize ulaşabiliyor. Takvimime uygulamasını çalıştırmak için zaten bu zararlı içeriğe gerekli bilgilere verebiliyorsunuz.

Bazı anti virüs programlarının engellemeye başladığı uygulamanın arkasındaki sayılara baktığımız zaman acı tablo ortaya çıkıyor. Haziran’dan beri bulunan ve bir anda patlayan Takvimime uygulamasına 1.9 milyona yakın kişi abone olmuş bile. Takvimime üye olduğunuz anda otomatik olarak uygulama listenizdeki herkese davet yolluyor. Bu tarz tuzaklara düşmemek için güvenliğinizden emin olmadığınız Facebook uygulamalarına üye olmayın.

2011 Yılında Google'da neler aradık?


Google, 2011 yılında en çok aranan kelimeleri açıkladı. Birçok kategoride tüm yıl boyunca en çok nelerin arandığını merak ediyorsanız sizi haberimize alalım.


İHLAS SON DAKİKA - Google tarafından her yıl, yıl içinde aramalarda yükselen trendlerin açıklandığı Zeitgeist, bu yıl da 2011 yılının en önemli olayları ve en son trendlerini gözler önüne serdi. Google’ın farklı kategorilerde belirlediği yükselen arama trendleri listesinde bu yıl yerli diziler ön plana çıkıyor. En hızlı yükselen aramalar listesinde geçen yıldan bu yana en çok konuşulan yapımlar arasında yer alan ‘Muhteşem Yüzyıl’ dizisi ilk sıraya oturdu. Listenin ikinci sırasında e-devlet uygulaması yer alırken, üçüncü sıraya ise yine bir başka Türk dizisi olan ‘Adını Feriha Koydum’ yerleşti.

En Hızlı Yükselen Aramalar

1. Muhteşem Yüzyıl
2. e-Devlet
3. Adını Feriha Koydum
4. Trendyol
5. Aşk Tesadüfleri Sever
6. Acunn
7. Wolfteam
8. İncir Reçeli
9. Defne Joy Foster
10. Aref

Google Zeitgeist’in aramalarda en hızlı yükselen kişi kategorisinde ani ölümüyle büyük üzüntü yaşatan Defne Joy Foster ilk sırada yer aldı. Katıldığı yetenek yarışmasında ünlenen illüzyonist Aref ikinciliğe yerleşirken, trafik kazasında hayatını kaybederek hayranlarını üzen Türk Halk Müziği Sanatçısı Kıvırcık Ali listenin üçüncü sırasında yer aldı.

En Hızlı Yükselen Kişiler

1. Defne Joy Foster
2. Aref
3. Kıvırcık Ali
4. Ebru Gündeş
5. Selena Gomez
6. Mustafa Ceceli
7. İbrahim Tatlıses
8. Ayşe Özyılmazel
9. Sıla
10. Cem Yılmaz


Sanal bellek affetmiyor - flash


İnternetin acımasız hafızası geçmişte yaşanan hiçbir şeyi unutmuyor ve unutturmuyor. Dijital dünyada masumca paylaşılan birçok fotoğraf veya bilgi, hiç beklenmedik bir anda kötü sonuçlar doğurabiliyor.


ABD'li yazar Jill Price, dünyada “hyperthymestic syndrome” olarak bilinen hastalığın ilk teşhis edildiği kişilerden biri. 40’lı yaşların ortasındaki Price’ın hastalığı, belli bir tarihten sonraki hiçbir şeyi unutmaması.

Price, “Hiçbir şey unutmayan kadın” (The Woman Who Can’t Forget) adlı kitabında 9 yaşından itibaren anılarının nasıl giderek daha ayrıntılarla dolu olmaya başladığını ve 15 yaşından itibaren de nasıl her şeyi en ince ayrıntısına kadar hatırladığını kaleme alıyor. Jill Price’ın bu hastalığı günümüzde internetin hafızasının sembolü haline geldi.

Normalde insanlar anılarının bir kısmını unutur, bir kısmını canlı tutar. Bu bazen acı verir, bazen de iyi gelir. Bastırılması gereken anılar da vardır. Zira atalarımız “Zaman her şeyin ilacıdır” sözüyle bir gün dayanılması en zor acıların bile hafifleyeceğini kastetmişler. Ama internet hiçbir şeyi unutmuyor ve unutturmuyor da.

MY SPACE'TEKİ FOTOĞRAF MESLEK YASAĞI GETİRDİ
Bilişim teknolojisinin sınırsız bellekli sunucuları sayesinde her şeyin internette kalıcı hale gelmesi, günümüzde birçok kişinin başını ağrıtıyor. İnternete yüklenen fotoğraf veya bilgiler, beklenilmeyen ve arzulanmayan bir anda başa dert açabiliyor. Böyle bir dert ile ilk mücadele etmek zorunda kalanlardan biri de 2006 yılında tüm dünyada bir sansasyon oluşturan Stacy Snyder olayıydı. Synder o zamanlar ABD’nin Pennsylvania Eyaleti’ndeki Millersville adlı küçük bir şehirde üniversiteye gidiyordu ve amacı öğretmen olmaktı. Okulda notları yüksekti ve iyi bir öğretmen olması için bütün koşullar uygundu. Ancak Synder’in bir sosyal paylaşım sitesinde paylaştığı bir fotoğrafı tüm bu koşulları tepe taklak etti. Synder’in bu fotoğrafı Cadılar Bayramı’nda çekilmişti. Genç kadın bir korsan kıyafeti giymişti ve elinde de bir bardak bulunuyordu. Fotoğrafın altında ise şu ibare vardı: “Sarhoş korsan”. İşte bu fotoğrafı internette gören üniversite dekanı, bu fotoğraf ile Synder’in gençleri alkol kullanmaya özendirdiği ve çocuklara kötü örnek olduğu gerekçesiyle Synder’in öğretmen olamayacağına karar verdi. Olay mahkemeye taşındı, ancak yargıç da bu karara onay verdi.

Hâlihazırda sadece Facebook kullanıcılarının sayısı yaklaşık 800 milyon. Bunların her biri sosyal paylaşım sitesinde çeşitli fotoğraf, video ve her türlü kişisel bilgiyi paylaşıyor. Artık birçok personel yöneticisi, iş başvurularında internet verilerini dikkate alarak kimi işe alıp almayacağına karar veriyor. İnternet insanların hayatına ne kadar çok giriyorsa, o insanlar da geride o kadar çok iz bırakıyor. Hem de hiç kaybolmamak üzere.

GOGGLE'A KARŞI BİR CERRAH
Tıpkı İspanyol doktor Hugo Daniel Guidotti örneğinde olduğu gibi. Bundan yaklaşık 20 yıl önce “El Pais” gazetesinde çıkan bir makale, estetik cerrahı Guidotti’nin peşini hâlâ bırakmıyor. Makale bir yanlış tedavi uygulamasını konu alıyor. Ancak daha sonra yapılan mahkeme kararları ve itirazları içermiyor. Bir gün “El Pais” gazetesi arşivini dijitalleştirmeye karar verince tüm bunlar büyük bir sorun haline geliyor. Zira Google’da doktorun adı arandığında, on yıllar öncesindeki eski hikaye ilk sıralarda beliriyor. Hâlâ bir muayenehane işleten estetik cerrahi uzmanı, bu haberin işine zarar verdiğini düşünüyor. Guidotti, 2011 yılının başından bu yana Google’ın "El Pais" gazetesine link vermemesi için hukukî mücadele başlatıyor.

İşte bu olay, “İnternette unutma hakkı” konusunda yürütülen tartışmaları iyice alevlendirdi. AB Komisyonu’nun adaletten sorumlu üyesi Vivianne Reding bu hakkın en büyük savunucularından biri. 2012 yılın ilkbaharında yeni bir AB Veri Güvenliği Yönetmeliği için bu konuya dair önerilerini açıklayacak. Reding, Amerikan Ticaret Odası’nın kasım ayında Brüksel’de düzenlediğini bir etkinlikte “Hem tüketiciyi koruyan hem de dijital ekonominin büyümesine olanak veren bir veri güvenliğinin yasal çerçevesini çizmeye ihtiyacımız var” diye konuştu. Ancak uzmanlar her ikisinin de bir çatı altında toplanmasının kolay olmayacağını düşünüyor. 

VERİ GÜVENLİĞİ NASIL SAĞLANACAK?
Ancak bu konunun yasal çerçevesi çizilse bile, veriler bir kez internete düştükten sonra bunların daha sonra nasıl ayrıştırılıp, silineceği büyük bir sorun. Kaldı ki hangi kriterlere göre bunun silinmesine karar verileceği de bir diğer sorun.

Almanya İçişleri Bakanlığı’nın “internette unutma” konulu bir fikir yarışması düzenlemesi bir tesadüf olmasa gerek. Ocak ayının sonuna kadar öğrenciler, bilim insanları ya da ilgilenen herkes dijital unutmanın koordinasyonuna dair önerileriyle bu yarışmaya katılabilir. Bunlar "dijital silgi" ya da en son kullanma tarihi gibi teknik içerikli öneriler olabileceği gibi, yönetmelik ve yasalara getirilebilecek değişiklikler ile sanal dünyada paylaşılan bilgiler konusunda nasıl daha bilinçli bir kullanıcı olunabilineceği gibi öneriler de olabilir. Ya da insanlara, gönüllü olarak paylaştıkları verilerin daha sonra başına nasıl çorap örebileceğine dair örnekler de verilebilir.


Android'de sahte uygulama temizliği


Google, artan şikayetler üzerine Android Market'teki sahte uygulamaları çıkarmaya başladı.


Google, kullanıcılarına sunduğu bazı Android uygulamalarının dolandırıcılık amacı taşıdıklarına yönelik şikayetler sonrasında harekete geçti ve söz konusu uygulamalara erişimi engelledi. Sözkonusu "sahtekar uygulamalar" arasında Angry Birds, Tetris, Need For Speed ve Sim City gibi oyunların sahteleri de bulunuyor.

Google'ın uygulama indirme alanı Android Market'ten ulaşılabilen uygulama ve oyunlardan yirmi ikisi şikayetler sebebiyle kaldırıldılar. Uzmanlar tarafında "RuFraud" olarak adlandırılan sahtekarlık yöntemi, kullanıcıların bir uygulama ya da oyunu telefonlarına indirdiklerini sanarken, telefonlarının yaklaşık beş dolara mal olan bir mesaj yollamasından oluşuyor.

San Fransisco merkezli Lookout isimli sanal güvenlik şirketi söz konusu art niyetli uygulamların Rusya kaynaklı olduklarından şüphelenildiğini belirtti. Lookout şirketi bu yöntemle yaklaşık 14.000 uygulamanın indirildiğini ve kandırılan kullanıcıların çoğunun Avrupa civarında bulunduklarını bildirdi. Şirketten yapılan açıklamada ayrıca son dönemde bu tip saldırıların yoğunlaştığına dikkat çekildi.

Yaşananlardan sonra Google'a yönelik, akıllı telefonlar için sunulan uygulamaların güvenli olup olmadığına dair denetimlerin zayıf olduğu eleştrisi bir kez daha gündeme geldi. Android Market'ta sunulan uygulamalar buraya konulmadan önce herhangi bir denetimden geçmiyorlar.

Microsoft ve Apple gibi Google'ın rakipleri ise kullanıcılarına sunduklarını uygulamaların güvenliği konusunda daha hassas kontrol sistemlerine sahipler.

Kasperksy internet güvenliği şirketinden David Emm, Android'in pazar payının artmasıyla bu tip sıkıntıların daha sık yaşanabileceğine dikkat çekiyor.


13 Aralık 2011 Salı

İnternet kullananlar bu habere dikkat


Yapılan bu test 3 tarayıcı arasındaki farkları ortaya koydu...


Internet güvenlik firması Accuvant'ın yaptığı güvenlik araştırması en çok kullanılan tarayıcılar Google Chrome, Microsoft Internet Explorer ve Mozilla Firefox arasındaki farkları ortaya koydu. Bakın en güvenli tarayıcı hangisi?

Test sonuçlarına baktığımızda Google Chrome'un en güvenli tarayıcı olduğunu görüyoruz. Accuvant'ın firmasının araştırmacılarından Ryan Smith, Chrome ve Microsoft Internet Explorer tarayıcılarının güvenlik testlerinde oldukça başarılı olduğunu, fakat Mozilla Firefox'un kendisini geliştirmesi gerektiğini söyledi.


 

Accuvant tarayıcıları test ederken 7 içerik kullanmış durumda. Bu içerikler Sandboxing (sandbox), plug-in security, JIT hardening (compiled javascript code block), ASLR (address space layout randomization), DEP (Data Execution Prevention), GS, ve URL blacklisting (URL black list). 

Accuvant güvenlik standartları konusunda uzmanlaşmış bir firma ve yaptığı testlerin ilk altı kriterine göre Chrome diğer tarayıcılara göre bir adım önde. Fakat Google Chrome'un da açığı bulunuyor. Black List'lere karşı kötü bir performans gösteren Google Chrome'un en yakın takipçisi ise IE. Firefox'un ise bir süre daha bu konuların üzerine çalışması gerekiyor.


www.ihlassondakika.com

Google+ artık yüzünüzü unutmayacak


Google+ yüz modelinizi çıkartacak ve arkadaşlarınızın fotoğraflarında yer alıp yer almadığınızı inceleyecek.


Google'ın ayağa kaldırmak için sürekli elden geçirdiği sosyal ağ Google+ şimdi de 'yüz tanıma' özelliğine kavuşuyor. Firma açıklamasına göre Google+ sayfalarına yerleştirilen fotoğraflarda görülen insanları teşhis edebilen hizmet önümüzdeki günlerde devreye sokulacak.

Facebook'un benzer bir uygulama sebebiyle veri koruma görevlileri ile başının dertte olduğunu bilen Google önlemini de almış. Google'ın bilgi koruma görevlisi Peter Fleischer, "Find my face" adı verdikleri uygulamanın Facebook'takinden farklılıklar gösterdiğini belirtiyor.

Google+ üyeleri bu uygulamayı kabul ederse sistem onun yüzünün modelini çıkartıyor. Ardından profili çıkartılan kişi, bağlantıda olduğu arkadaşlarının fotoğraflarında görünüyor mu diye inceleniyor. Üyenin yer aldığı fotoğraflar bulunarak kullanıcıya, bu fotoğrafların ismiyle etiketlenmesini isteyip istemediği soruluyor.

Peter Fleischer, yalnızca arkadaşlar listesindeki kişilere bu teklifin sunulduğunu vurguluyor. Google+ üyesi istediği zaman uygulamadan vazgeçebiliyor. Ancak arkadaşlarının etiketlendiği fotoğrafları görmeye devam ediyor.

FACEBOOK'UN UYGULAMASI HUKUKSUZ

Google ile Facebook'un Almanya'daki merkezi Hamburg'da. İki sosyal medyayı da Hamburg'un "kişisel verileri koruma sorumlusu" Johannes Caspar inceliyor. Johannes Caspar, Google+'ın yeni uygulamasının, biyometrik verilerin kişilere sorulmadan kaydedilmemesi prensibine dayandığını belirtiyor.

Johannes Caspar henüz incelemelerini tamamlamasa da Google'ın vaatlerini olumlu buluyor. Facebook'u ise eleştiriyor. Johannes Caspar Facebook'un yüz tanıma uygulamasını Avrupa'da kullanıcılarını bilgilendirmeden ve onaylarını almadan keyfi uyguladığını söylüyor.



www.ihlassondakika.com

Cumhurbaşkanı Gül'ün sanal alemde tek rakibi Cem Yılmaz....

Sosyal paylaşım ağı Twitter kullanıcılarının gözdesi Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, takipçi sayısını hızla artırarak 1 milyon barajını aştı.

Cumhurbaşkanı Gül, Twitter'da Türkiye'nin en çok takip ettiği ikinci isim olurken, takipçi sayısı 1 milyon 8 bin 581'e yükseldi. İlk 10'da yer alan tek siyasetçi olan Cumhurbaşkanı Gül, takipçileriyle ülke gündemindeki konulara ve yaptığı ziyaretlere ilişkin görüşlerini, fotoğraf ve video görüntülerini paylaşıyor. Yarışı Cumhurbaşkanı Gül'ün önünde birinci götüren Cem Yılmaz ise 1 milyon 340 bin 175 takipçisi ile Türkiye'nin en çok takip edilen kişisi. Yılmaz'ın, çok az tweet yazmasına rağmen takipçi sayısını sürekli artırması dikkati çekiyor. Twitter'da en çok takip edilen diğer isimler ise sırasıyla 932 bin 991 kişiyle Demet Akalın, 893 bin 759 kişi ile Gülben Ergen, 836 bin 170 kişi ile Sertab Erener, 685 bin 981 kişi ile Ayşe Özyılmazel, 660 bin 335 kişi ile Hilal Cebeci, 489 bin 697 kişi ile Nil Karaibrahimgil, 455 bin 904 kişi ile Murat Boz, 425 bin 818 kişi ile Ajda Pekkan, 230 bin 273 kişi ile Tarkan 230 oldu.

LİDERLERDE ZİRVE ERDOĞAN'IN

Siyasi partilerin genel başkanları arasında ise Başbakan Tayyip Erdoğan adına açılan hesapla 617 bin 795 takipçi ile ilk sırayı alıyor. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu 423 bin 833 takipçi tarafından izlenirken, üçüncü sıradaki MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin 194 bin 33 takipçisi bulunuyor. Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu'nu ise 122 bin 317 kişi takip ediyor.